Bipolar Bozukluk

Bipolar bozukluk (manik-depresif hastalık veya iki uçlu bozukluk) kişinin duygudurumunda, enerji ve aktivite düzeyinde, konsantrasyonunda ve günlük işlevleri yerine getirme yetisinde olağandışı değişimlere neden olan bir psikiyatrik bozukluktur.

Bipolar bozuklukta hastalık dönemleri sırasında kişinin duygudurumda, enerji ve aktivite düzeylerinde belirgin değişimler gözlenir. Bu duygudurum değişimleri, aşırı yükselmiş, sevinçli, coşkulu, sinirli veya coşkulu (manik dönemler) dönemlerden üzgün, kayıtsız veya umutsuz dönemlere (depresif dönemler) kadar uzanır. Daha az şiddetli manik dönemler ise hipomanik dönemler olarak adlandırılır. Duygudurum epizodlarının meydana geliş sıklığı değişkenlik gösterir. 

Bipolar bozukluk tipik olarak geç ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde teşhis edilir. Belirtiler zamanla değişebilse de bipolar bozukluk genellikle ömür boyu tedavi gerektirir. 

Bipolar bozukluğun nedenleri nelerdir?

Bipolar bozukluğun tek bir nedeni yoktur. Bipolar bozukluk diğer duygudurum bozukluğu tablolarındaki gibi biyolojik ve çevresel, psikososyal etkenlerin etkileşimiyle ortaya çıkmaktadır.

Biyolojik etkenler ve değişiklik beklenen alanlar, genetik faktörler, biyokimyasal faktörler, nöroanotomik değişimler ve nöroendokrin sistem olarak sıralanabilir.. 

Bipolar bozukluk belirtileri nelerdir?

Semptomlar ve şiddeti değişkenlik gösterir. Bipolar bozukluğu olan bir kişide belirgin manik veya depresif dönemler olabileceği hastalık belirtilerinin olmadığı iyilik dönemleri (bazen yıllar sürebilir) yani ötimi dönemleri de olur. Bir kişi ayrıca her iki uç noktayı da aynı anda veya hızlı bir sırayla deneyimleyebilir.

Şiddetli bipolar mani veya depresyon dönemleri, halüsinasyonlar veya sanrılar gibi psikotik belirtileri de içerebilir. Genellikle, bu psikotik belirtiler hastalık dönemlerinin şiddeti ile ilişkilidir. 

Mani belirtileri

Manik dönem, bir kişinin günün büyük bir bölümünde coşkulu veya sinirli olduğu, normalden daha fazla enerjiye sahip olduğu ve aşağıdaki davranış değişikliklerinden en az üçünü yaşadığı en az bir haftalık bir dönemdir:

  • Azalan uyku ihtiyacı (örneğin, normalden önemli ölçüde daha az uyumasına rağmen enerjik hissetme)
  • Konuşma miktarında artış veya daha hızlı konuşma
  • Düşünce hızında artış veya fikir uçuşmaları
  • Dikkat dağınıklığı
  • Artan aktivite (örneğin huzursuzluk, aynı anda birkaç proje üzerinde çalışma)
  • Artan riskli davranış (örneğin hızlı araç kullanma, aşırı ve gereksiz harcamalar, rastgele cinsel ilişkiler)

Bu belirtiler kişinin işlevselliğinde belirgin bir bozulmaya yol açar ve kişinin yakınları tarafından da farkedilir. 

Bipolar bozukluk teşhisi konması için, bir kişinin en az bir mani veya hipomani dönemi geçirmiş olması gerekir. Hipomani, psikotik belirtileri içermeyen, genel olarak maniden daha hafif belirtilerle seyreden bir dönemdir. 

Mani dönemindeki hastalar sıklıkla coşkulu ve neşeli olsalar da kolaylıkla daha sinirli hale gelebilirler, davranışları daha öngörülemez bir biçime dönüşebilir. Mani dönemlerinde insanlar sıklıkla dürtüsel davranırlar, pervasız kararlar verebilirler ve olağandışı riskler alabilirler, eylemlerinin olumsuz sonuçlarının farkında olmayabilirler. 

Depresyon belirtileri

Bir majör depresif dönem, bir kişinin aşağıdaki belirtilerden en az beşini (ilk iki semptomdan en az birini içeren) yaşadığı en az iki haftalık bir dönemdir:

  • Yoğun üzüntü veya umutsuzluk
  • Kişinin bir zamanlar zevk aldığı faaliyetlere ilgi kaybı
  • Değersizlik veya suçluluk duyguları
  • Tükenmişlik
  • Artmış veya azalmış uyku
  • Artmış veya azalmış iştah
  • Huzursuzluk veya konuşma ve hareketlerde yavaşlama
  • Konsantrasyon zorluğu
  • Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri

Bipolar bozuklukta cinsiyet ile ilişkili farklılıklar nelerdir?

Bipolar bozukluğun erkekler ve kadınlarda benzer oranlarda görülür. Ancak kadınların bir yıl içinde dört veya daha fazla farklı hastalık dönemi görülen “hızlı döngü” yaşama olasılığı erkeklerden biraz daha fazladır. Ayrıca bipolar bozukluğu olan kadınlarda depresyonda geçirilen toplam zaman, bipolar bozukluğu olan erkeklere kıyasla daha fazladır. 

Bipolar bozukluk genellikle kadınlarda erkeklere kıyasla daha ileri yaşlarda başlar ve bipolar 2 bozukluk ve mevsimsel duygudurum değişiklikler erkeklere göre daha sık görülür. 

Bipolar bozukluğun alt tipleri nelerdir?

Bipolar I Bozukluk

Bipolar I bozukluk, manik dönemlerle karakterizedir. Bipolar I bozukluk teşhisi konması için en az bir manik dönem yaşanmış olması koşulu vardır, tanı için depresyon dönemi yaşanmış olması gerekmese de hastaların önemli kısmında depresyon dönemleri de görülür. Hastalık dönemlerinde psikotik belirtiler (sanrı ve varsanılar) görülebilir.

Bipolar II Bozukluk

Bipolar II bozuklukta tıpkı bipolar I bozuklukta olduğu gibi duygudurum dalgalanmaları yaşanır. Bununla birlikte, bipolar II bozuklukta, yükselmiş duygudurum hiçbir zaman mani şiddetine ulaşmaz. Bipolar II bozuklukta şiddeti daha az yoğun olan bu yükselme dönemlerine hipomanik dönemler denir.

Bipolar II bozukluk tanısı konabilmesi için kişinin en az bir hipomani dönemi yanında en az bir de depresyon dönemi yaşamış olması gerekir.

Bipolar bozukluk tanısı nasıl konulur?

Bipolar bozukluk tanısı DSM 5 kriterlerine göre belirlenmiş, geçirilmiş hastalık dönemleri üzerinden konulabilir. Mani, hipomani ve depresyon dönemlerinin tanısı için hastanın psikiyatri uzmanı tarafından muayenesi, hasta ve yakınlarından alınan ayrıntılı bilgiler, geçmiş hastalık dönemleri, almış olduğu tedaviler, eşlik eden ek hastalıkların değerlendirilmesi gerekir. 

Tanı için psikolojik testlerin, beyin görüntülemelerin (MR, BT) veya EEG gibi testlerin doğrudan yararı yoktur. Ancak belli durumlarda bipolar bozukluk belirtilerini benzer belirtilere neden olabilen bazı hastalıklardan ayırt etmek için bu testlerden yararlanılabilir.

Bipolar bozukluk nasıl tedavi edilir?

Bipolar bozukluk, ilaç tedavilerinin yanı sıra psikolojik tedaviler ve yaşam düzenlemelerini içeren uzun vadeli bir tedavi planı gerektirir.

Bipolar bozukluk kronik bir psikiyatrik bozukluktur dolayısıyla yaşam boyunca dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekir. Tedaviyi temel olarak iki aşamada ele alabiliriz;

Akut Tedavi: Akut tedavide amaç mani veya depresyonu tedavi etmek, duygudurumu tekrar stabil, ötimik hale getirmektir. Duygudurum düzenleyiciler ve antipsikotikler gibi ilaçlar, mani ve depresyonun akut tedavisinde temel araçlardır. Belli durumlarda Elektrokonvülsif terapi (EKT), özellikle psikotik özellikler gösteren depresyon yaşayan ve ilaç tedavilerine dirençli akut duygudurum dönemlerinde etkili olabilir.

Koruyucu Tedavi: Koruyucu tedavide amaç nükslerin önlenmesi, hastalık belirtilerinin en aza indirilmesi yanında kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğinin kazandırılarak fonksiyonel iyileşmenin sağlanmasıdır. Bipolar bozukluk koruyucu tedavisinde ilaçlar, psikoterapiler ve yaşam düzenlemeleri ile hastalık yinelemerinin en aza indirilmesi, belirti şiddetinin azalması, işlevselliği düzeltilmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi amaçlanır.

Tedavide hangi ilaçlar kullanılır?

Bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar;

Duygudurum Dengeleyiciler: Tedavide kullanılan en önemli ilaç tipi, duygudurumu stabilize etmek ve hastalık dönemlerini önlemek için kullanılan “duygudurum dengeleyici” ilaçlardır. Duygudurum dengeleyiciler akut atakların tedavisi ve yeni hastalık dönemlerinin önlenmesinde etkilidirler. Duygudurum dengeleyici ilaçlar arasında lityum ve antiepileptik ilaçlar (valproik asit, karbamazepin, lamotrijin) sayılabilir. 

Antipsikotik ilaçlar: Mani/hipomani ve depresyon dönemlerinin tedavisi yanında duygudurum dengeleyici etkileri nedeniyle koruyucu tedavi için de bipolar bozukluk hastalarında sıkça kullanılırlar. 

Antidepresan ilaçlar: Depresyon dönemlerinin akut tedavisi sırasında kullanılabilmekte ancak manik ve hipomanik ataklara neden olma riski nedeniyle çoğunlukla duygudurum dengeleyici veya antipsikotik ilaçların yanında verilmektedirler.

Anksiyete Giderici İlaçlar: Benzodiazepin grubu ilaçlar anksiyete kontrolü ve uyku tedavisi yanında hastalığın alevli dönemlerinde saldırgan davranışların kontrolü amacıyla ve genellikle kısa sürelerle kullanılmaktadır. 

Bipolar bozuklukta kullanılabilecek psikoterapi yöntemleri nelerdir?

Bipolar bozuklukta hastalar ideal ilaç tedavilerini almaları durumunda dahi nükslerle, eşikaltı hastalık belirtileriyle, işlevsellikte bozulmalarla karşılaşılabiliyor. İlaç tedavilerine eklenen kanıta dayalı psikoterapiler ile hastaların işlevselliğinin, hasta ve yakınlarının yaşam kalitesinin artması, hastalık yinelemelerinin azalmasına katkı sağlanabiliyor. Bipolar bozuklukta etkinliği bilimsel olarak gösterilmiş kanıta dayalı psikoterapi yöntemleri:

Psikoeğitim: Bireysel veya grup terapisi şeklinde uygulanabilen psikoeğitimde amaç hastanın ve yakınlarının bipolar bozukluk hakkında eğitilmesidir. Bu sayede bipolar bozukluk tetikleyicilerini, öncül belirtileri öğrenmeleri, anlamaları ve yönetmeleri sağlanır. İlaç uyumunu arttırma, belirtilerle başa çıkma, ilaç yan etkileri ve stresli yaşam olaylarını yönetmeleri hedeflenir.

Bilişsel Davranışçı Terapi: Bipolar bozuklukta BDT çalışılırken hastalık döneminde davranışları etkileyen duygu ve bilişsel süreçler araştırılır, hastalık belirtilerini şiddetlendiren uygun olmayan düşünce, davranış ve inançların tanınıp değiştirilmesi hedeflenir. Hastalığı öğrenme, başetme becerileri geliştirme sağlanır. Bireysel veya grup terapileri şeklinde uygulanabilir.

Aile Odaklı Terapi: İstekli aile üyeleri ile birlikte çalışılır. Hastada stresi arttıran, destekleyici olmayan aile özelliklerini anlamak ve değişitrmek, destekleyici etkileşimleri bulmak ve arttırmak hedeflenir.

Kişilerarası Sosyal Ritim Terapisi: Sirkadyen ritmi olumsuz etkiyene rutinlerdeki bozulmayı düzeltmek, kişiler arası ilişki ve sosyal ritimleri düzenlemek amaçlanır.

Dr. Emre Köroğlu

Mesaj Gönder
Merhaba, Soteria'ya hoş geldiniz.

Size nasıl yardımcı olabiliriz?