Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?
Halk arasında takıntı hastalığı olarak adlandırılan obsesif kompulsif bozukluk, kişinin işlevselliğini önemli ölçüde etkileyen bir kaygı bozukluğu olarak bilinir.
Bazı takıntılı düşünceler ve davranışlar sağlıklı kişilerde de görülebilir. Herhangi bir obsesyon ya da kompulsiyonun varlığı tanı koymayı gerektirmez. Bu sebeple internet ya da bilgi edinme kitapçıkları aracılığı ile edinilen bilgilerle kendi kendine tanı koymak yerine, bir psikiyatrist ya da uzman psikolog ile görüşülmelidir.
Obsesyon (Düşünce): Kişinin baskılamaya, önlemeye çalıştığı belirgin bir sıkıntıya yol açan tekrarlayıcı, inatçı düşünceler, dürtüler ya da imajlardır.
Kompulsiyon (Davranış): Bu rahatsız edici düşüncelerin ortaya çıkardığı sıkıntıyı azaltmak amacıyla yapılan, kişinin engelleyemediğini düşündüğü, tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.
Sık Görülen Obsesyon ve Kompulsiyonlar Nelerdir?
Obsesif Kompulsif Bozukluğa Sebep Olan Düşünce Hataları Nelerdir?
- Abartılı sorumluluk algısı
- Düşüncenin aşırı önemsenmesi
- Düşüncenin kontrol edilmesi gerektiğine inanma
- Abartılı tehdit algısı
- Belirsizlik ve bilinmezliğe tahammülsüzlük
- Mükemmelliyetçilik
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi
- Psikoterapi, kişide kaygıyı oluşturan düşüncelerin ortaya çıkarılmasında, bu düşüncelerle çalışarak kaygının azaltılmasında önemlidir. Tedavi etmenin yanı sıra hastalığın tekrarlamasını da önlemeyi amaçlar. Kişiye bu hastalıkla baş etmeyi öğreterek, güçlendirir.
- Psikoterapide davranışsal olarak en sık maruz bırakma ve tepkiyi önleme teknikleri uygulanır. Bu uygulamalar psikoterapi seanslarında terapist eşliğinde ve ev ödevleri şeklinde sürdürülür.
- Hastalık hakkında danışana bilgi verme, psikoeğitim tedavide önemlidir.
- Aile danışmanlığı psikoterapinin önemli bir parçasıdır. Kaygı problemi olan kişi çocuksa ailenin çocuk psikoloğu tarafından bilgilendirilmesi, çocuğun tedavisini hızlandırır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tanısı Almış Yakınımıza Nasıl Yardım Edebiliriz?
- Hastalanmak onun ya da bir başkasının hatası değildir. Yakınınızı yapmak zorunda hissettiği davranışları nedeniyle eleştirmeyin, ona öfkelenmeyin.
- Onun için yapabileceğiniz en iyi yardım bir psikolog ile görüşmesini sağlamak, tedaviye devam etmesi için onu motive etmek ve cesaretlendirmektir.
- Psikoterapi sürecinde, terapistten hastalıkla ilgili sizi bilgilendirmesini isteyin, unutmayın ki aile danışmanlığı sürecin önemli bir parçasıdır.
- Problemlerini paylaştığında onu yargılamadan, ilgiyle dinleyin.
Psikolog Doktor Rukiye Köroğlu